Toprağı üzüntüyle doldurarak yokluğa iten onca kederin ıstırabı. Yukarıdan bakınca dahi ölümcül kuraklığı/viranlığı görülebilen susuz/sevgisiz bahçe. Ne kendine ne b/aşka/sına benzeyen, ürkünç/ al bir suretle ormanı mesken edinen çöl. Ağaçları kökünden sarsan esrik rüzgârların kendi haline terkedilen üslubu/akış ki dengesiz. Seyreltilmemiş/ kocaman boşluğun etrafında, ıssızlığa sığınan/sıkışan imkân dahilinde ki kıyı.
Yatağını terk eden su, yanılgıların/ huzursuzlukların kupkuru ve solgun saçlı göğsü, öbeğin öğelerinde ölü sersemliği, gözünde/dilinde bir vahşi hâl.
Atların/ geldiğinde ki çıplaklığına yavaş yavaş giyindiği tufanın iklimi/ sisli örtünün dala vaadi, gittikçe ağırlaşarak vuku bulan karanlık. Tanrısal/ kutsal ateş, varlığın içinde ki ışık, kendinde ve yok edilemez olan/ her şeyin kaynağı şüphesiz sevmekte yarattığını.
Ağaçların Huzursuzluğu Cinius YayınlarıAğaçların Huzursuzluğu Cinius Yayınları ürününü kredi kartlarıyla taksitli ve kapıda ödeme imkanı ile satın alabilirsiniz.9786257255912