Cennet Hayykitap Yayınevi
Cennet Hayykitap Yayınevi
Bilin ki! ‘İnsan’! ‘Bir’ Cennet hayali olmadan yaşayamaz…
Bu ‘kitap’ işte! Size! ‘Bir’ Cennet hayalini diri tutabilmeniz için yazıldı!
Kitabı açtığınızda! ‘Bir’ sessizlik başlar… Huzurdasınızdır…
Sükûnet ve dua! Issız anlar… Dünya biter!
Yazının kalbi atmaya başlar… İlerleyin hadi!
‘Oku’maya başlayın… İlerisi Cennet! Gelin…
Cennet’e ilk adımınızı! Daha doğrusu ilk bakışınızı! Bu ‘kitap’la atın… Bakın! ‘Oku’yun… Cennet! ‘Bir’ bakışmadır aslında! Rabbimizle! Bakışın… Gelin hadi! Cennet’ten ‘bir’ bakışma! Size aynadır bu ‘kitap’! Cennet-Kitap! Ey Cennetler Kur’an Kitap! Gelin hadi! ‘Aşk’ uçar… ‘Ruh’ uçar… Yeter ki ‘bir’ iyilik peşinde olun… Bu ‘kitap’ uçurur sizi!
Ey Cennetler Kur’an ‘Kitap’!
Gelin hadi! Açın ‘kitap’ın kapağını!
İşte ‘Sır’… İşte ‘Cennet’!
Kitaptan seçmeler:
Cennet sessizliktir! Sükûnet! Beyaz bir güvercinin kanat sesi! Huzur ve mutluluktur… Rabbimize yakınlıktır… Cennet!
Cennet ruhların buluşmasıdır… İç içe geçmesi! Birlikte uçmasıdır… Cennet! Sonsuz ‘bir’ dokunuştur… Ağaçların birbirine değmesi! Çiçeklerin… Kuşların! Hepsiyle birden ‘bir’ dokunuştur… ‘Aşk’tır… Cennet!
Cennet aşkıyla bu kitabı yazabildik ‘biz’! Sessizce ‘bir’ dokunuştur işte! ‘Kalem’in kâğıda dokunuşu! Öyle yazdık… Siz de! Öyle ‘oku’yun inşaallah… Cennet… Sessizliktir! Gelin…
‘Aşk’tır… Cennet! Ruhun… ‘Ruh’a kavuşmasıdır… Vuslatın sona ermesidir… Sevdiğine kavuşmaktır…
Sizin de ‘bir’ Cennet hayaliniz olsun… Cennet! Aslında! Sizin… Ruhunuzla olan temasınızdır… ‘Bir’ temas işte! Tüm mevcudiyetinizle! Meçhul ‘bir’ temas! Kendine doğru! Kendinse senin aşktır… Cennet! Aşktır…
Bu dünyada! ‘İlâhî Aşk’a! Kim öncelik veriyorsa! Beşer aşkı yerine! Elbette! Cennet’ten gelen ‘bir’ kokuyla sarmalanmıştır… Ve nur üzerinedir… Rabbimiz… Nimetini onun üzerinden tamamlayacaktır…
Cennet ‘bir’ histir… Kâinatın her yerinden hissedilir… ‘Bir’ ruh rüzgârı! Kuşatıcı! Şefkat içinde! Ah! Öylesine ‘bir’ huzur ki! Sonsuzluğun aşkı! Ağaç gölgesi! Ey Cennet halkı! Elbette ki döneceğiz Cennet’e! Rabbimize daha yakın olabilmek için…
Ruhun hafifliği içindedir Cennet! Şeffaflığı! Uçuculuğu! Maddenin karanlığından münezzeh oluşu! ‘Ruhun Cenneti’!
Cennet’te en saf halindedir her şey! Bir ağırlık! Ters bir dalgalanma! Tedirgin edici bir bakış! Huzur bozucu hiçbir şey yoktur… Sonsuz ‘bir’ sükûnet vardır… Uçuşur ruhlar…
Kur’an’ın içinden… Cennet’e girilir… ‘Muhkem ayetler’i hayatınızın tamamına yayarak! Hiç aksatmadan onlara tâbi olarak… Ve ‘müteşabih ayetler’i tefekkür ederek… Kalbin ümmiliği içinde kalarak! Kur’an’ın… Kalbinin içinden… Cennet’e yükselirsin… ‘Miraç’tır…
Ruhların ‘Aşk’ın içinde gezinmesidir işte Cennet! Tek bir ‘parazitlenme’ olmaz… Tam ‘bir’ ahenk! Ve Tevhid Aşkıyladır… Rabbimize sadâkat! Sevdiğine teslimiyettir ‘Aşk’! Sonsuza kadar O’na varabilmek hayaliyle yaşamaktır… Cennet’te bile bu hayalin sürmesidir… ‘Aşk’!
Cennetin… Tanımlanamaması! Anlatılamaması! Söze gelememesi! Güzelliğindendir… ‘Nur’ olmasındandır… Gözünüz kamaşır! Öylesine ‘bir’ sükûnet ki! Ne düşünürseniz düşünün hemen hissedilir… Tüm Cennet halkı tarafından… Ne düşünürseniz düşünün… Bilinir! Herkes birbirini bilir… Rabbini bilir!
Cennet’in tek ‘bir’ hali! Tek ‘bir’ düşüncesi vardır… ‘Aşk’tır… ‘Aşk’sız… Cennet’e girilmez! ‘Aşk’ olmadan… Hiçbir perde kalkmaz… Aşk! Kendinden vazgeçmektir… Kendinden vazgeçince de! Tüm perdeler kalkar… Teslimiyet başlar… Rabbine teslimiyetse! ‘Ruh’a dönüştür… ‘Ruh’a dönüş işte! Cennet’e giriştir…
Cennet’in görünürlüğü! Senin ‘kalb gözü’nledir… Kalbin görür… Kalbin! Aslında! Bu dünyada açılırsa! Cennet’i! Bu dünyadayken bile görür… Ölmeden önce ölmek budur… Bu dünyadan… Cennet’i görebilmektir…
‘Aşk’tır… Aşk! Cennet’in kapılarını sana açacak olan… Kur’an aşkıdır… Kur’an’ın içinden… Zamanın dışına çıkıp! ‘Aşk’a gelmektir… Cennet’in tabiatı! Muhakkak ki senin de ‘tabiat’ın olmalıdır!
Ey ‘nur’ halkı! Rabbiyle nurlananlar… Rabbiniz sizi Cennet’iyle mükâfatlandıracak… ‘Nur’unu sizinle tamamlayacak… Nur üzerine ‘Nur’ olacaksınız… Ve yok olacaksınız! Ey! Siz her zaman ‘bir’ ‘hiç’tiniz… Hû!
‘Ruh’tur… ‘Ruh’un hiçbir giysisi yoktur… Teni onun… Uçuyordur… Rüzgârla dalgalanıyordur… Her an her yerdedir… Ve ne istiyorsa o oluyordur… Cennet’in sırrı budur… Rabbimizin ‘ol’ hükmündedir…
Sonsuzluğun şiiridir Cennet! Zaman yoktur… Anlam her an yenilenir… Ve ‘bir’lenir… Ne yaşanıyorsa! Rabbimizin huzurunda! Tevhid Aşkıyladır…
‘Söz’ü bırakınca! ‘Söz’süz yazınca! Kâğıt kalem bile olmayınca! Siz! Ne yazıldığını hissedersiniz zihnimizde! Kalbin yazısıdır işte o! Kaleme bile gelmeyen… Gizlenen… Sırlanan… O ‘bir’ meleğin… İncecik kanatlarına yazılan… ‘Bir’ yazı işte! Cennet’in habercisi olan…
Cennet! Ruhun… ‘Ruh’a kavuşmasıdır… Sendeki ruhun… Ruhunun aslına kavuşmasıdır… Ve ‘Ruh’u görmesidir… İşte! Ruh… ‘Ruh’u görünce! O an Cennet’tir… İç içedir artık! Ruhlar… Birlikte uçarlar… Cennet’te yerçekimi yoktur… Ruhun ‘Aşk’ Halidir…
‘Ekran’ içinde tüm hayatınız… Görüntüleriniz… Sesleriniz… Tüm mahreminiz… Ey! Bilin de! Dünyada! Ona göre yaşayın… Dünyadayken… Cehennem’de gibi yaşamayın… Kendinizi! Cennet’e hazırlayın… Bırakın elinizden şu şeytan uzuvlarını! ‘İblis’ seyredemesin sizi! Kapatın onun tek gözünü! Körleştirin onu!
Şudur hakikat! Cenab-ı Allah’ın salih kulları için… Cehennem yok hükmündedir…