Mevlana Seti 3 Kitap Takım
SUFİNİN YOLU
Sonsuz bir karanlığın içinden doğdum. Işığı gördüm, korktum. Ağladım. Zamanla ışıkta yaşamayı öğrendim.
Karanlığı gördüm, korktum. Gün geldi sonsuz karanlığa uğurladım sevdiklerimi… Ağladım.
Yaşamayı öğrendim. Doğunun, hayatın bitmeye başladığı an olduğunu; aradaki bölümün, ölümden çalınan zamanlar olduğunu öğrendim…
Zamanı öğrendim. Yarıştım onunla… Zamanla yarışılmayacağını, zamanla barışılacağını, zamanla öğrendim…
İnsanı öğrendim. Sonra insanların içinde iyiler ve kötüler olduğunu… Sonra da her insanın içinde iyilik ve kötülük bulunduğunu öğrendim.
Sevmeyi öğrendim. Sonra güvenmeyi… Sonra da güvenin sevgiden daha kalıcı olduğunu, sevginin, güvenin sağlam zemini üzerine kurulduğunu öğrendim.
İnsan tenini öğrendim. Sonra tenin altında bir ruh bulunduğunu… Sonra da ruhun aslında tenin üstünde olduğunu öğrendim. Evreni öğrendim. Sonra evreni aydınlatmanın yollarını öğrendim. Sonunda evreni aydınlatabilmek için önce çevreni aydınlatabilmek gerektiğini öğrendim.
Ekmeği öğrendim. Sonra barış için ekmeğin bolca üretilmesi gerektiğini. Sonra da ekmeği hakça bölüşmenin, bolca üretmek kadar önemli olduğunu öğrendim.
Okumayı öğrendim. Kendime yazıyı öğrettim sonra… Ve bir süre sonra yazı, kendimi öğretti bana…
Gitmeyi öğrendim. Sonra dayanamayıp dönmeyi…
Gerçeği öğrendim bir gün… Ve gerçeğin acı olduğunu… Sonra acının, yemeğe olduğu kadar hayata da lezzet kattığını öğrendim.
Her canlının ölümü tadacağını, ama sadece bazılarının hayatı tadacağını öğrendim.
Ben dostlarımı ne kalbimle ne de aklımla severim.
Olur ya… Kalp durur… Akıl unutur… Ben dostlarımı ruhumla severim. O ne durur ne de unutur.
AŞK-I GİZEM
Mevlana’nın hayatında, gönül dünyasının şekillenmesinde Şems-i Tebrizi’nin ayrı bir yeri vardır. Bu konuda çok şeyler anlatılmış ve yazılmıştır. Bu kitapta Tebrizi’nin sohbetlerine ve yazışmalarına yer verilmektedir.
Eser, Şemseddin-i Tebrizi’nin bazı meclislerdeki sohbetleri sırasında, Mevlana ile konuşurken aralarında geçen bahislerden, müritler ve inkârcılar tarafından sorulan sorulara verdiği cevaplardan meydana gelmiştir.
Ayrıca, Mevlana’nın özel yaşantısını, onun hayat hikâyesini kapsayan birçok gizli noktayı da gün ışığına çıkarmaktadır.
MESNEVİ
Bu, mesnevi kitabıdır… Bu kitap gerçeğe ulaşmanın ve bilgiyle bütünleşmenin sırlarını keşifte dinin usulünün usulünün usulü, yani din esaslarının esaslarıdır. Bu kitap Allah’ın en büyük fıkhıdır. Onun nurunun örneği ve özelliğidir. Allah'ın apaçık olan hüccet ve burhanıdır. Onun nurunun örnek ve özelliği, içinde çerağ olan kandil gibidir. Etrafını aydınlatır. Sabahların aydınlığından daha ışıklıdır. Bu kitap; içinde çeşit çeşit dallar, su gözeleri olan cennetler cennetidir. Derinliklerinde akan bir su gözesi, manevî makamlara yükselen yolun başlangıcında bulunan yolcular için cennetteki Selsebil çeşmesi gibidir. O yolda ilerlemiş rütbeler ve kerametler sahipleri için "makamların hayırlısı, sözlerin en güzeli" diye isimlendirilir…
Gerçekten bu kitap gönüllerin şifası, hüzünlerin cilası, Kur’an-ı Azimüşşan’ın keşşafı, rızıkların genişliği, ahlakın iyiliğidir.