Vav Uğruna Hayykitap Yayınları
Vav Uğruna Hayykitap Yayınları
Bugün kapına "aciz ve günahkâr” bir şekilde geldim, aslına bakarsan yüzüm yok,
Ama ardıma bakarsak senden başka "sığınacağım kimsem yok.”
Sesime kulak ver! "Ben PİŞMANIM! Ben PİŞMANIM! Ben PİŞMANIM!”
Ömrüm hüsran içinde, tövbelerim utangaç,
hasıraltı günahlarımdan arınmak için kapına geldim!
Bir sözümüz vardı sana Ya Rahman, Ne tam tutabildik, ne de dönebildik…
Ama bugün, Pişmanlık duyan nefsimden, Kovulmuş şeytanın Şerri’nden,
Güzel görünen dünya’dan, Karnı doyuran haram’dan, Kalbi kör eden para’dan,
Dost görünen düşman’dan, Sana sığınaraktan, Pişmanlık duyaraktan;
Tevvab olan sana söz veriyorum ki, Mûnim olan sana söz veriyorum ki,
Ubudiyet edilen sana söz veriyorum ki, Muhyi olan Kuran’ına söz veriyorum ki,
Aziz olan Nebi’ne söz veriyorum ki,
"Bundan sonraki ömrümü "Keşke” dememek için yaşayacağım…”
"Ben Pişmanım! Ben Pişmanım! Ben Pişmanım!”
Kelimelerle oynamakta ustalık geliştirmiş kimi yazarların tasavvuf üzerine söyledikleri sözlerin yanında, Faruk Yiğit Araz Vav Uğruna başlıklı ilk kitabında Allah’la olan ve olmasını istediği ilişkiyi kalbinin tüm samimiyetiyle haykırıyor, ortaya döküyor. Yazar, yalnızlığından, uykusuz gecelerinden, pişmanlıklarından süzdüğü muhasebelerini, seslenişlerini, öğütlerini paylaşıyor okurla. Bunu yaparken hem şiire, iç döküşlere yer veriyor hem de Kuran’a başvuruyor.
Faruk Yiğit Araz, metninin gücünü samimiyetinden, yaşanmışlıklarından alıyor. "Bazen eğiliyorum ya secdeye, bir an gözlerimin önüne günahlarım geliyor, mahcubiyetten bir daha kalkasım gelmiyor…” diyor.
Kalbi olmak, Allah’la yakın olmanın gereklerini yerine getirebilmek için günümüz insanın en temel zorluklarından birine şöyle işaret ediyor yazar: "Zira kalabalık, Allah’ı unutturmaktan, kendini kaybetmekten, günaha batmaktan başka bir şey değil. Teknoloji geliştikçe Allah’a olan yakınlığımız azalıyor. Çünkü biz, Modern dünyanın, teknoloji illetinde kaybolan zavallı mahlukatlarız.”
Vav Uğruna’yı tasavvuf içerikli olduğu düşünülen klişelerle bezeli emsallerinden ayıran en önemli özelliği, kendisiyle, hayatla, inançla, Allah’la meselesi olan bir insanın, yaşadığı gelgitlere, çelişkilere, yetersizliklerine yer vermesi. Bu bakımdan, ben olmaya çalışan, hayatta kendine bir yer açmaya ve bunun merkezine de Allah’ı ve inancını koymaya çalışan bir insanın ruh dökümünü okumak gibi Vav Uğruna. Faruk Yiğit Araz, günümüzde pek çoklarının soramayacağı cesur bir soruyu soruyor bu kitapta: "Sen bu İslam’ın neresindesin?”